Ülkemizde Yapı Denetim Mevzuatının Gelişimi – Hukuk Büromuzun Faaliyetleri
Özellikle 19 uncu yüzyıldan itibaren başta Fransa olmak üzere birçok ülke yapıları ve yerleşimi denetlemek adına kanuni düzenlemelere gitmişlerdir. Ülkemizde ise gerçek anlamda Yerleşme ve yapıları düzenleyen mevzuat düzenlemeleri ancak Cumhuriyet döneminden sonra gelişmeye başlamış ve ilk olarak 1930 yılında yürürlüğe giren 1580 sayılı “Belediye Kanunu” ve “Umumi Hıfzısıhha Kanunu” ile yasal düzenlemeler yapılmıştır. 1985 yılına kadar yapılan tüm yasal düzenlemeler yapılaşmaların denetiminin merkezi yönetim tarafından yerine getirileceği saikiyle düzenlenmiş, 1985 yılında yürürlüğe giren 3194 sayılı İmar Kanunu ile birlikte yapılaşmanın ve imal edilen yapıların denetimi yerel yönetimlere bırakılmıştır.
Yapıların ve yapılaşmanın denetimi 1985 yılı itibariyle yerel yönetimlere bırakılmışsa da ülkemizde mevcut olan bir çok konjonktürel nedenle etkin bir denetim sağlanması, yapı stoğunun sağlıklı ve güvenilir hale getirilmesi mümkün olmamıştır. Bu durum 17 Ağustos 1999 İzmit Körfezi ve 12 Kasım 1999 Düzce depremi ile maalesef tüm çıplaklığıyla ortaya çıkmıştır.
1999 yılında yaşadığımız depremler 20 bine yakın vatandaşımızın ölümüne, 40 bin vatandaşımızın yaralanmasına ve 55 bin civarında yapının kullanılamaz hale gelmesi neden olmuştur. Yaşanan bu acı süreç sonrası yapılarda can ve mal güvenliğini sağlamak, kaynak israfına sebep olan plansız, kontrolsüz ve kalitesiz yapılaşmayı önlemek, çağdaş norm ve standartlarda yapı üretmek ve bunun için yapı denetimini sağlamak, yapı hasarı nedeni ile zarara uğrayan kişilerin haklarını korumak ve doğabilecek zararların tazmini amaçları ile 10.07.2000 tarihinde 27 pilot ilde uygulanmak üzere 595 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname yürürlüğe girmiştir. Fakat 595 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname Anayasa Mahkemesi’nin 24/05/2001 gün ve 2000/35E., 2001/90 K. sayılı kararı ile mülkiyet hakkı ile ilgili düzenlemelerin ancak kanunla düzenlenebileceği gerekçesi ile iptal edilmiştir.
595 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Anayasa Mahkemesince iptali sonrası 29.06.2001 tarihli başlangıçta 19 pilot ilde uygulanmak üzere 4708 sayılı Yapı Denetim Hakkında Kanun yürürlüğe girmiştir.
Kanun yürürlüğe girdiğinde zaman itibariyle yürürlüğe konulması için acele edilmiş ve yalnızca 12 maddeden ibaret bir kanun düzenlemesi yapılmıştır. Kanunun eksikliği ve uygulama sorunları Yapı Denetim Uygulama Yönetmeliği ve hazırlanan çok sayıda Genelge ile düzeltilmeye çalışılmış, bu durum ise kanunun tarafları arasında uygulama sorunları nedeni ile karşılıklı anlaşmazlıklara, sürecin sağlıklı ilerlemesinde ki aksaklıklara ve uygulama tutarsızlıklarına sebep olmuştur. Süregelen yıllar içerisinde 4708 Sayılı Yapı Denetim Hakkında Kanun’a ek maddeler eklendiği gibi, yürürlüğe konduğu günden bu güne kadar değişiklik yapılmayan tek bir maddesi dahi kalmamıştır.
Yapı Denetim Hakkında Kanun başta olmak üzere yapı denetim mevzuatının tamamı sürekli değişen ve gelişen bir alan oluşu mevzuat takibini zorunlu kılmakta takipte yaşanan eksiklikler Yapı Denetim Kuruluşları başta olmak üzere yapı denetimin tüm taraflarını hukuki anlamda zora sokmaktadır. Yapı denetim hukuku alanında deneyimli olan büromuz yapı denetim alanında faaliyet gösteren, yapı denetim kuruluşlarına hukuki danışmanlık faaliyetleri vermekte olup yapı denetim alanında sorunlar ile karşılaşan yapı denetim kuruluşları, yapı\arsa sahipleri, denetçi mimar, mühendis ve yardımcı kontrol elemanları, yapı müteahhidi ve şantiye şefi ve labarotuvarlara yapı denetim kanunu ve ilgili tüm mevzuat kapsamında;
Yapı denetim kanunu taraflarının;
Arasında yaşanan sorun ve ihtilafların çözümü için başvuru,dava icra takipleri ile uzlaşmanın temini aşamasında hukuki yardımda bulunma,
Copyright © 2024 Akademi Hukuk Merkezi